Mamalarda bulunan Mineraller Nelerdir ?

Minerallar vücut için önemli ek takviyelerdir. Kuru mamaların genellikle %5 ila %8'ini oluşturmaktadır. Kuru mamalarda etiketlerde yazan kül oranı toplam mineral yüzdesini göstermektedir. Yüksek miktarda ve düşük miktarda bulunması gereken minerallar vardır. Bunlar vücudun işlevini sorunsuz tamamlayabilmesi için gereklidir.

  Kalsiyum, fosfor, magnezyum, sodyum ve potasyum gibi minerallar yüksek miktarda bulunan minerallerdir. Demir, çinko, bakır, iyot, selenyum, manganez gibi minerallar ise düşük miktarda bulunan minerallerdir. Her birinin işlevi ve görevi farklıdır.

  Kalsiyum

  Vücut yüksek miktarda kalsiyuma ihtiyaç duyar. Vücuttaki kalsiyumun %99'u kemiklerde bulunmaktadır ve fosforla birlikte iskeleti sağlam tutan yapıyı oluşturmaktadır. Kemiğin sağlamlığını oluşturan minerallerdendir. Fazlalığında ya da eksikliğinde farklı durumlar ortaya çıkar. Fazla kalsiyum alan bir yavru köpek ihtiyacı olmayan çoğu kısmını absorbe etmeye çalışacağından anormal iskelet oluşumu gözlemlenir. Eksikliğinde ise kemik eğriliği olarak da nitelendirebileceğimiz raşitizm hastalığı ortaya çıkar.

Fosfor

  Kalsiyumla birlikte düzgün büyümeyi sağlar ve vücut fonksiyonlarını geliştirir. Ancak fazla miktarı kronik böbrek yetmezliğine neden olabilmektedir. Vücuttaki fosforun %86'sı kemiklerde bulunmaktadır.

Potasyum

  Sodyumla birlikte hücrenin iç ve dış basınç dengesini sağlar. Kalp fonksiyonlarında önemli rolü vardır. Vücut, bu minerale fazla miktarda ihtiyaç duyar. Bazı kalp ve böbrek hastalıklarında arttırılması gerekilebilir.

Sodyum 

  İnsanların aksine köpeklerde terleme olmadığından köpeklerde sodyum alınımı herhangi bir sorun teşkil etmez ancak bazı kalp hastalıklarında azaltılması gerekilebilir. İshal olan köpeklerin ihtiyacı olduğu bir mineral çeşididir. Hücrenin iç ve dış basınç dengesini korur.

Magnezyum

  Vücudun fazla miktarda ihtiyaç duyduğu bir başka mineral çeşididir. Kasların kasılmasını ve sinir iletiminin daha iyi çalışmasını sağlar. İskeleti oluşturan ve iskelete sertlik kazandıran minerallerden biridir.

Çinko

  Pek çok metabolik sistemde koenzim görevi gören bir mineral çeşididir. A vitamininin taşınmasına yardımcı olur. Cilt bütünlüğü ve tüy kalitesi açısından önemli bir mineraldir.

Demir

  Aneminin önlenmesini sağlayan bir mineral çeşididir. Vücut için önemli bir rol oynar.

Manganez

  Kemik ve kıkırdak kalitesine katkıda bulunur. Vücut için önemli bir rol oynar. Kemik ve eklem kıkırdağı gelişimine yardımcı olur.

Bakır

  Tüy pigmenti olan melaninin sentezinde yardımcı rol oynar. Demirin bağırsaktaki emilimini ve hemoglobine katılmasına yardım eder.

İyot

  Eksikliğinde troid bezi işlevini yitirir ve guatr hastalığına neden olur. 

Selenyum

  İnflamatuvar, yaşlanma, kanser, fazla efor sarf edilmesi gibi durumlara karşı mücadelede rol oynayan bir mineral çeşididir. Vücutta düşük miktarda gereklidir ancak vücut için önemli bir mineral çeşididir. 


Tahıllı Mama ve Tahılsız Mama Hakkındakii Düşüncelerimiz

Eğer kuru mama tarihine bakacak olursanız köpekler için ilk olarak kuru mama 1860'ların başında James Spratt tarafından üretilmiştir. "dog cake" olarak adlandırılan bu ürün tahıl, sebze ve sığır kanından elde edilerek hazırlanmıştır. Dostlarımızın ataları o yıllarda köpek beslenmesine fazla önem verilmediği için neredeyse hiç et bile bulunmayan tahıl ağırlıklı yemler ile beslenmek zorunda kalmışlardır.

  Günümüzde ise köpeklere verilen önemin değeri artmış bulunduğundan sayamayacağımız kadar fazla pet ürünü üretilmektedir. Bu yüzden kuru mamaya verilen önem de artmış ve köpeklerin biyolojik beslenmesine en uygun olan tahılsız mamalar üretime girmiştir. Tahılsız mamaların önemini saymakla bitiremeyiz. Ancak tahıllı mama ile tahılsız mama arasındaki belirgin farkları rahatlıkla dile getirebiliriz. Tahılsız mamalar ve düşük tahıllı (%20 yulaf içeren) mamalar günümüzde köpek beslenmesine en uygun diyet şeklini geliştirmiştir.

  Tahıllı mamaların en belirgin özelliğine gelecek olursak eğer mısır, pirinç, buğday gibi glisemik indeksi yüksek tahıllar içermesidir. Bu glisemik indeksi yüksek tahıllar köpeklerde diş hastalıklarına, diyabet ve obeziteye neden olmaktadır. Ayrıca kan şekeri düşmesi olarak adlandırılan hipoglisemiye neden olmaktadır. Neredeyse köpekler için şeker kadar zararlı olan bu tahıllar, tahıllı köpek mamalarında mamanın %70'ini oluşturabilmektedir.

  Tahıllı mamaların bir diğer olumsuz özelliği ise düşük et oranına sahip olmalarıdır. %5 - %30 gibi çok düşük et oranına sahiplerdir. Bu mamalarda tahıl oranı ise en az %30, en fazla %70 arasındadır ki bunlar çok ciddi rakamlardır. Köpeklerin beslenmesinde tahılın yeri olmamasına rağmen bu kadar fazla tahıl içeren kuru mamalar hala piyasanın büyük bir bölümünü kaplamaktadır.

  Tahıllı mamalar köpeklerin idrarını alkali hale getirerek böbrekte taş ve kum oluşumuna ayrıca mikrop üremesine neden olmaktadır. Köpeklerin idrarının asidik bir halde olması gerekir ve bu da böbrekte oluşacak olan taş ya da çakılları eriterek bu sorunu ortadan kaldırır ve mikropların üremesine engel olur. İdrarın asidik bir halde olması için gereken şey hayvansal kaynaklı protein ağırlıklı beslenmesidir. Ancak tahıllı mamalarda et oranı çok az olduğu için genellikle bitkisel kaynaklı protein ağırlıklı beslenme durumunda olurlar.

  Etçil olan köpekler, yüzlerce yıldır insanlar tarafından değer verilmedikleri için et olmayan, tahıl dolu yemlerle beslenmek ve bu şekilde evrilmek zorunda kalmışlardır. Bu köpeklerin anatomisini oldukça olumsuz etkilediği gibi onların gelişimini ve sağlığını da etkilemiştir.

  Yapılan araştırmalar sonucunda köpekler için zararsız, kolay sindirilebilen ve kana kolay karışabilen, glisemik indeksi düşük en yararlı tahılın yulaf olduğu tespit edilmiştir. Yulaf kanda %90 oranında çözünebilirliğe sahiptir ve besin değerlerinden köpeklerin verim alabildiği en kaliteli tahıldır.

  Mısır, buğday, arpa, mısır gluten unu, sorgum gibi tahıllar ise köpekler için en kalitesiz tahıl olarak ve alerjik reaksiyonlara sebebiyet verebilecek en zararlı tahıllar olarak tespit edilmiştir. Ayrıca bu tahılların glisemik indeksi de yüksektir. Pirinç de yulaf gibi çözünülebilirliği yüksek bir tahıl ancak glisemik indeksi yüksek ve içeriğinde doğal olarak arsenik denilen kanserojen madde bulunduğundan dolayı tavsiye edilmemektedir.

  Tahıllı mamalarda karbonhidrat oranı yüksek, tahılsız ve düşük tahıllı mamalarda karbonhidrat oranı düşüktür. Karbonhidrat, köpekler tarafından aminoasitlerden sentezlenerek üretilebildiğinden köpeklerin dışarıdan yani beslenmeden alacağı karbonhidrat oranı düşüktür. Yüksek miktarda aldığı karbonhidratı ise yağ olarak depo eder ve bu da kilo almasına neden olur.

  Tahıllı mamalarda bulunan protein kalitesi ve sindirilebilir protein oranı çok düşüktür. Çünkü ayak, kan, tüy gibi kalitesiz yan ürünler ve bitkisel kaynaklı protein ağırlıklı mamalardır. Tahılsız ve düşük tahıllı mamalarda ise et ağırlıklı protein bulunduğundan böyle bir durum bulunmamaktadır.

  Tahıllı mamalar ile tahılsız ve düşük tahıllı (yulaf içeren) mamaları karşılaştıracak olursak eğer maddeler halinde şu şekilde sıralandırabiliriz.




Tahıllı ve Tahıllı Mamaların Genel Özellikleri



Tahıllı Mamalarda

  • Et oranı düşüktür.
  • Karbonhidrat oranı yüksektir.
  • Tahıl oranı ve tahıl çeşidi yüksektir.
  • Alerji yapma ihtimali yüksektir.
  • Kimyasal, katkı ve koruyucu maddeleri bulunmaktadır.
  • Glisemik indeksi yüksek ürünler içermektedir.
  • Köpeklerin biyolojik beslenmesine uygun değildir
  • Et yan ürünleri kullanılmaktadır.
  • Bitkisel yan ürünler kullanılmaktadır.
  • Protein elde etmek için kalitesiz ürünler kullanılmaktadır.
  • Protein kalitesi ve sindirilebilir protein oranı düşüktür.

Tahılsız ve Düşük Tahıllı Mamalarda

  • Et oranı yüksektir.
  • Karbonhidrat oranı düşüktür.
  • Tahıl yoktur veya çok düşüktür.
  • Düşük tahıllı mamalar tek çeşit tahıl içermektedir.
  • Alerji yapma ihtimali düşüktür.
  • Kimyasal, katkı ve koruyucu maddeleri bulunmamaktadır.
  • Glisemik indeksi düşük ürünler içermektedir.
  • Köpeklerin biyolojik beslenmesine uygundur.
  • Gerçek, ana et ürünleri kullanılmaktadır.
  • Herhangi bir yan ürün kullanılmamaktadır.
  • Protein, çoğunlukla doğal ve hayvansal kaynaklardan elde edilmektedir.
  • Protein kalitesi ve sindirilebilir protei oranı yüksektir.




Karbonhidrat Köpek İçin Ne Kadar Gerekli ?

  Bu soruya kısa bir yanıt vermek gerekirse karbonhidratlar köpeklerin en az ihtiyaç duyduğu temel besin değeridir. Pek çok yerde karbonhidratın insanlar için ne kadar önemli olduğunu duyarız ancak köpekler için pek çok mama firmasından karbonhidratlar hakkında herhangi birşey duyamayız.

  Champion Pet Food olmak üzere pek çok tahılsız ve düşük tahıllı mama üreten firmalar karbonhidratların önemininin ne kadar az olduğunu bize anlatmakta ve bizi bilgilendirmektedir. Köpekler ihtiyacı olan karbonhidratları aminoasitlerden sentezleyebildiği için karbonhidratlara minimum düzeyde ihtiyaç duyarlar. Daha da önemlisi fazla karbonhidrat köpeklerde yağ olarak depo edilen ilk besin değeri olarak bilinir. Bu durumda karbonhidrat oranı fazla olan mamalar köpeklerde obezite riskini daha da yükseltmekte ve sağlıklarını olumsuz yönde etkilemektedirler.

  Karbonhidratlar en çok tahıllardan meydana gelmektedir. Tahılı yüksek olan bir mamanın karbonhidrat oranı da yüksek olmaktadır. Bizim tahılsız mama önermemizin yüzlerce nedenlerinden biri de tahıllı mamalarda yüksek karbonhidrat oranları bulundurmasıdır. Peki karbonhidrat oranı merak edip mamanın analiz değerlerine baktığınızda karbonhidrat oranını göremiyor musunuz? Bunun sebebi yine yüksek karbonhidrat oranına sahip olan mamaların bu değeri mamalarına yazmak istememesinden dolayı da kaynaklanabilmektedir. Bir mamanın karbonhidrat oranını hesaplamak için şu yöntemi kullanabilirsiniz.

100 - (Protein Oranı) - (Yağ Oranı) - (Lif Oranı) - (Nem/Su Oranı) = (Karbonhidrat Oranı)

 Yani %25 protein oranı, %10 yağ oranı, %2 lif/selüloz oranı, %10 nem/su oranına sahip bir mama için karbonhidrat oranı şu şekilde hesaplanır.

100 - 25 - 10 - 2 - 10 = 53 = Karbonhidrat oranı

  Gördüğünüz gibi hesaplamada bu mamanın %53 oranında karbonhidrat oranına sahip olduğunu görüyoruz.

  Light mamalarda pek çok kişinin dikkat ettiği şey yağ oranının düşük olmasıdır. Halbuki bu oldukça yanlış bir bilgidir. Light mamalarda yani kısırlaştırılmış ve kilo almaması gereken, diyete giren köpeklerin kullandığı mamaların light olabilmesi için yalnızca ve yalnızca karbonhidrat değerinin düşük olması gereklidir. Yağ oranı düşük ancak karbonhidrat oranı yüksek bir mama obeziteye meyilli köpeklerde hiçbir yarar sağlamayacaktır. Dolayısıyla mama seçerken karbonhidrat oranının yüksek olmamasına özen göstermelisiniz.

  Köpekler için en uygun karbonhidrat oranı %40 ve altında olan oranlardır. Dolayısıyla her mama aldığınızda analiz değerlerine bakarak bu hesaplamayı yapmanızı ve karbonhidrat oranına bakmanızı şiddetle tavsiye ediyoruz. Kuru mama incelemelerinde de yaptığımız gibi karbonhidrat değerlerini ölçüyor ve olumlu ya da olumsuz içeriklere mutlaka ekliyoruz. Sitemizden kuru mama incelemelerine bakarak da mamaların karbonhidrat oranının düşük olup olmadığına bakabilirsiniz.

  Kısaca mantık yürütmek gerekirse yüksek miktarda tahıl çeşidi ve tahıl oranı bulunan bir mamada karbonhidrat oranı yüksek demektir. Köpeklerin ataları doğal yaşamlarında asla mısır, pirinç ya da diğer tahıllarla beslenmemişlerdir. Köpekler bu tahıllardaki nişastayı sindirebilecek enzime sahip değillerdir. Yalnızca bu tahıllardaki pişmiş nişastayı sindirebilme özelliğine sahiptirler. Bunun da hiçbir yararı bulunmamaktadır ve yalnızca köpeğin karnını doyurmaya nitelik bir çabadır.

  Mamalarda karbonhidratların yüksek oranlarda bulunmasının nedenini şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Oldukça ucuz maliyete sahip olmaları
  • Raf ömrünün uzun olması
  • Yüksek miktarlarda bulunmasının kolay olması 
  • Toptan alımlarda sıkıntı yaratmaması
  Dolayısıyla veterinerlerde ve marketlerde satılan et oranından çok tahıl bulunan karbonhidrat oranı yüksek mamalardan uzak durmanızı tavsiye ederiz.


Mamalarda Bulunan Soya'nın Zararı Nedir ?

Soya yüksek protein değeri içermesine karşın kaliteli bir protein sunamamaktadır ve sindirilebilir protein oranı düşük bir üründür. Ayrıca köpek kuru mamalarında bulunan soya ürünlerinin ise alerjiye yol açtığı bilinmektedir.

  Küçük paketleri  ülkemizde 60 - 70 liraya satılan Proplan, Hills, Royal Canin gibi markaların hepsinde soya kullanılmaktadır. Proteinin büyük kısmını tahıllardan ve soyadan alan bu mamalar fiyatına karşın kaliteli bir besin sunamamaktadırlar. Soya genellikle fiyatı düşük kuru mamalarda kullanılmaktadır.

  Bir diğer önemli nokta ise soyanın fermente edilip edilmediğidir. Fermente edilmeyen soya ürünlerinin tüketiminde protein sindirimini sağlayan tripsin enziminin etkisi bozulmaktadır. Bu da besinlerin içerdiği fitatlar kalsiyum, demir ve çinko gibi hayati minerallerin bağırsaktan kana geçmesini azaltıyor. Soyanın diğer zararları arasında; D vitamini eksikliği, osteoporoz, hazımsızlık, alerji, bağışıklık yetersizliği, tiroit hastalıkları, bunama, kısırlık, kanser ve kalp kası hastalığı da var. 

                            

Mamalarda Bulunan Soya Nedir ?

Proplan, Hills, Royal Canin gibi çok tanınan mama markalarının her ürününde vardır. Soya, çoğunlukla Çin ve Japonya'da yetişen bir bitkidir.   

  Günümüzde soya sütten, çikolataya kadar pek çok üründe kullanılmaktadır. Kullanılmasının ilk sebebi ise ucuz bir ürün olmasıdır. Dikkat ederseniz çoğu etli ürünlerde et yerine soya kullanılmaktadır. Hazır aldığımız mantılardan, kullanılan protein tozlarına kadar pek çok ürünün içinde soya bulunabilir.


Kuru Mamalarda Bulunan Kül Nedir ?

Mamaların analiz değerlerine baktığımızda gördüğümüz değerlerden birisi de küldür. Ancak pek çoğumuz anlamını ya da ne olduğunu bilmiyoruz. Acaba mamadaki kül oranı köpekler için ne kadar önemli?

  Kül, mamalara kasıtlı olarak konulan bir ürün değildir. Kül, mamanın içindeki herhangi bir ürünün pişirildikten sonraki arta kalan kısmına denir. Kuru mamalarda pişirme işlemi bittikten sonra ortaya çıkan son üründür.

  Diğer bir deyişle kuru mama pişirildikten sonra protein, yağ ve karbonhidrat gibi değerler yok olur ve geriye mineraller kalır. Kuru mamadaki ürünler pişirildikten sonra kalıntı olarak en son kalsiyum, fosfor, çinko, demir v.b gibi mineraller kalır.

  Kül, kuru mamanın içerisinde bulunan toplam mineralleri ifade eder. Bazı mamalar külden elde edilen maddeleri bitkisel kaynaklardan elde ederek kül oranının azalmasını sağlayabilir. Ancak minerallerin çoğu külden gelmektedir. Külden en fazla oluşan mineraller ise kalsiyum ve fosfordur.

  Kül oranı tek başına açıklayıcı bir kaynak değildir. Toplam kül miktarı dahil her mineralin gerçek miktarını incelemek köpeğiniz için daha faydalı olacaktır ve bu mineraller beslenmede önemli bir yer tutmaktadır.

  %5 - %8 değeri aralığındaki kül oranı kuru mamalarda ideal oranlardır.

  
Destekleyen: Petsipariş | Pati Market | Çizmeli Kedi
Copyright © 2014. Evcil Dostunuz - Tüm hakları saklıdır
Tasarım by Yusuf Demir Kodlama Yusuf Demir
Gururla desteklenmektedir. Blogger